Hakkımızda

Biz Kimiz?

Biz karşılaştığımız pek çok olayı, problemi farklı ve denenmemiş yöntemlerle çözebileceğine ve daha güzel hale getirebileceğine inanan bir grup insan olarak İstanbul’da hareketimizi başlattık. Küçük bir çete olarak çıktığımız yolda temas ettiğimiz her insana bu gönüllü hareketinin bir parçası olma fırsatını sunarak dünya üzerinde büyük bir çete kurmayı hedeflemekteyiz. Hep birlikte çeşitli eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle gezegenimize olumlu etkiler bırakacağımıza inanmaktayız. Tebessüm Hareketi’ni bu amaçla Agile sisteminin uygulayıcısı olarak inşa ediyoruz.

Yöntemimiz

Tebessüm Hareketi olarak Çevik Proje Yönetimini sivil toplum organizasyonlarının yapısına uygun bir şekilde kullanarak sonuçtan ziyade süreci daha çok önemseyen bir yöntemle sürekli gelişerek ilerliyoruz. Çevremizde akıp giden hayatı ve bu hayatı oluşturan ögeleri fark ediyoruz. Bu ögelerin her birinin rolleri üzerine düşünüyoruz. Özellikle insanın sahip olduğu rollerin insan onuruna yakışır bir şekilde gerçekleşmesi için planlar yapıyoruz. Daha sonra bu rolleri nasıl daha gerçekçi hale getirip geliştirebiliriz bunun tasarımını yapıyoruz. Projemize başlıyor ve süreçte hatalar yapıyoruz. Hatalarımızla deneyimlerimizi artırıp, hemen çevik bir şekilde yeni adımı tasarlıyoruz. Böylelikle deneyimlerimizi başkalarına aktararak onların da bir sonraki süreci daha hızlı ve emin bir şekilde geliştirmelerini sağlıyoruz.

Hikayemiz

Bir beynin içinde dönen fikirlerden bir tanesi filizlenmek için uygun ortamı yakalamıştı bizim sürecimizde. Biliyorsunuz, fikirler bulaşıcıdır, ilgi çekicidir ve gerçekleşmek için fırsatlar kollar. Çok da uzak olmayan bir anda bu beynin içindeki bir fikir bir başkası tarafından fark edildi ve bu kişi bu fikrin hayat bulup filizlenip büyümesi, gelişmesi için uygun ortamı dizayn etmeye başladı. Farklı deneyimlere ve farklı arka planlara sahip bu iki kişi bu fikri yeşertti, ve bu fikrin çok hızlı bir şekilde büyüyeceğine ve birçok alana ve kişiye temas edeceğine inandı. Bu inanç iki kişi çıkılan yolu üç kişiye ve akabinde dört kişiye çıkardı. Dördün beş olması, beşin sekize dönüşmesi ise sanılandan daha kısa sürdü. Tek kişi 3 yıl boyunca o fikirle yaşayıp , iki kişi 8 ay şartları olgunlaştırıp , üç kişi 2 ay gibi kısa bir sürede bir sistem tasarısı içinde buldu kendini. İşin ilginç tarafı sürekli gelişen sistemimiz sayımız beş kişi olunca 3 birime ayrılmıştı. Sayı sekiz ve on olunca 3 takım görünenden daha büyük bir şeyi gerçekleştirmişlerdi aslında: Birlikte çalışmayı, birlikte karar almayı ve birlikte hata yaparak öğrenmenin zevkli bir şey olduğunu öğrenmiştik. Bu 10 kişilik ekip 1 ay gibi bir sürede Tebessüm Hareketi Derneği'ni kurmuş, 2 gençlik merkezinde öğrencilerle dersler ve atölyeler yapmaya başlamış ve mahalle kültürünü yaygınlaştırmak ve farklılıkların zenginlik olduğunu fark ettirmek üzerine adımlarımızı atmıştık. Evet Eğitim Çetesi, Dış Aktiviteler Çetesi ve İdari İşler Çetesi olarak çalışmalarımıza başlamış, kendi takımlarımızı kendimiz kurmuş, iç dinamiklerimizi kendimiz belirlemiş ve yola çıkmıştık. Biliyorsunuz, ok yaydan bir kere fırladı mı hedefe ulaşana kadar durmadan devam eder. Biz biraz büyük düşünüyoruz ve hedefe ulaştığı zaman bir sonraki hedefe ulaşmak için kendiliğinden devam eden bir ok olmayı hayal ediyoruz.

İnsanı odağına alan, ufacık tefecik gibi görünen fikirlere değer veren, olgunlaşması için şartları hazırlayan, çevik olan, uzun süreli, kalıcı etkiler bırakmayı hedefleyen, hata yapmaya, birlikte sürekli öğrenmeye, birlikte sürekli gelişmeye ve geliştirmeye önem veren, birlikte karar aldıran, dönüşümlü liderlik yapma imkanı sunan bir sistemin hayalini kurduk. Bunu ekipçe tasarlamaya, geliştirmeye devam ediyoruz. Gittikçe büyüyen, büyüdükçe farklılaşan, farklılıklarla zenginleşen sürecimiz bizler için en kıymetli çıktımız oldu.

Buraya ufak da olsa göz atan, bizi duyan, bizi merak eden sizlerle birlikte Tebessüm Hareketi'ni birlikte deneyimlemeyi içtenlikle umuyoruz. Ha, bu arada samimiyet olmazsa olmazlarımızdandır 😉